Görsel: Kahvesigarakahve

“Kendini başkalarının elleriyle sevmeyi bırakmalısın artık.”

Uyandığımda karşımdaki duvarda harflerle yerleştirilmiş olan bu cümle, her gün gerçekleşen sembolik doğumumla ölümüm sırasında bana eşlik ediyordu. İçimdeki spiral merdivenlerden inip çıkarken, varlığımın tüm koridorlarında yankılanarak ağız boşluğumdan madde evrenine de dökülen bu cümlede bilgece bir yan buluyordum. Peki kimin elleriyle sevmeye çalışıyordum kendimi? Daha önce pek deneyimleme fırsatı bulamadığım için, kendime şefkat vermek konusunda neleri bahane ediyordum? İyileşmekle kaybedeceğimi sandığım ne vardı da, durup durup hep aynı yaraları kendi kendime kanatıyordum?